Kırmızı üzümün kabuğu ve çekirdeğinde bulunan resveratrol kırmızı üzümün antioksidan etkisini sağlayan bir maddedir. Bitkiler, resveratrolü doğal koşullar tarafından stres altına alındıkları zaman üretirler. Resveratrolün keşfi ve ilk çalışmalar 1976’da Langcake ve Pryce adlı araştırmacılar tarafından asma yaprağında ( Vitis Vinifera ) başlamıştır. Daha sonra Japonya’da Kojo-kon olarak bilinen tıbbi bitkinin ( Poligonum Capsidatum ) köklerinde de çok miktarda resveratrol tespit edilmistir. Üzüm kabuğunda bulunan resveratrolün güçlü antioksidan özelliği E vitamininden 50 kat, C vitamininden ise 30 kat daha fazladır. Resveratrol, sirtuin ( SIRT-silent information regulator ) protein ve gen ailesinin önemli bir aktivatörüdür. Sirtuinlerin; Tip 2 diyabet, obezite, kanser, yaşlanma ve çeşitli nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde önemli rol oynadığı düşünülmektedir.